top of page
gabriel-jimenez-C4pbVC4VptI-unsplash.jpg

OTOMOBİLİN

TARİHİ

19. yüzyılda buharın enerji kaynağı olarak kullanılmasıyla otomobillerin doğması için ilk adım atılmıştır. İçten yanmalı motorlarda petrol ürünlerinin kullanılmasıyla dahada gelişen otomotiv endüstrisi, günümüzde alternatif enerji kaynaklarıyla birlikte gelişimine hızla devam etmektedir.

Otomobil bir kişi veya şirket tarafında tek seferde icat edilip üretilmemiştir. Bu 100 yılı aşkın bir sürede, dünyanın dört bir yanında alınan 100.000'den fazla patentle şekillenen bir süreçtir. Kesin bir bilgi mevcut olmasa da bazı kaynaklara göre atsız hareket eden bir aracın ilk çizimleri Leonardo da Vinci'nin 15. yüzyıla ait Codex Atlanticus adlı yapıtında yer almaktadır. Rönesans döneminde ise mühendis Francesco di Giorgio Martini, dört tekerlekli bir araca benzeyen ve "otomobil" adı ile anılan bir çizim yapmıştır. Otomobil kelimesinin kökeni Yunanca αὐτός ("kendi") ve Latince mobilis ("hareket eden") kelimelerinin birleşiminden oluşan Fransızca automobile kelimesinden gelmektedir. Kendi kendine hareket edebilen anlamına gelmektedir.

1769 yılında Fransız Nicolas Joseph Cugnot, buhar kazanı ile çalışan Buharlı Yük Arabası adını verdiği aracı üretmiştir. Bu araç üretilen ilk otomobil olarak kabul edilmektedir ve Fransız ordusunun ağır topları taşıyabilmesi amacıyla üretilmiştir. Direksiyonu ve freni yoktur. Saatte 4 km hıza ulaşabilen otomobilin kaza eseri duvar yıktığı gözlenmiştir. Bu da 7 metre uzunluğundaki aracın gücünü göstermektedir. Günümüzde Paris'te bulunan Arts et Métiers Müzesi'nde sergilenmektedir.

Joseph_Cugnot's_1770_Fardier_à_Vapeur,_M

Fransız Nicolas Joseph’in icadından sonra da Fransa, Rusya, İngiltere, Amerika Birleşik Devletleri gibi dünyanın önde gelen ülkelerinde fren, vites, volan gibi özelliklere sahip çeşitli buharla çalışan otomobiller icat edilmiştir. Fakat endüstricilerin ilgisini yeterince çekmemesi ve gelecekteki pazar payının ön görülememesi sebebiyle üretilen araçlar ya demiryolu araçlarına dönüştürülmüş ya da geliştirilmemiştir. Bu kadar çok çalışmaya rağmen otomobiller, 1860’lardaki çığır açıcı buluş olan içten yanmalı motorun bulunmasına kadar insan yaşamındaki yerini alamamıştır.

Belçikalı mühendis Étienne Lenoir 1860'ta elektrik ile ateşlenen ve su ile soğutulan ilk içten yanmalı motoru geliştirir. Patentini aldığı bu motoru kaba bir otomobile yerleştirerek Paris'te 18 km'lik bir yol gitmeyi başarır. Bu dönemden itibaren araştırmalar ve teknolojik gelişmeler  hızla ilerlemeye devam eder. Birçok sanayici bu yeni buluşun potansiyelinin farkına varır ve sürekli yeni bir otomobil üreticisi günyüzüne çıkmaya başlar. Şuan her gün onlarca kez gördüğümüz bazı markaların temelleri işte o zamanlarda atılmıştır. 1891 yılında Armand Peugeot ve 1896 yılında Louis Renault' da kendi otomobil şirketlerini kuran Fransız girişimcilerden ikisidir. Otomobilin icadından gelişimine çok önemli adımlar atmayı başaran Fransa 20. yüzyılda otomobil üretiminde dünya üretiminin %49'una sahiptir.

İlk otomobil yarışı 1894'te organize edilen Paris-Rouen yarışıdır. 126 km. süren bu yarışa 7 buharlı ve 14 petrol ile çalışan otomobil katılmıştır. Düzenlenen bu ilk yarıştan itibaren otomobil yarışları çok ilgi görmüş ve otomobil üreticileri arasındaki rekabet otomobillerin hızla gelişmesine sebebiyet vermiştir. Dolayısıyla otomobil yarışları, otomobilin tarihiyle iç içe geçmiştir. Fakat otomobiller bir kesim tarafından çok sevilse de, belli bir kesim tarafından canavar olarak nitelendirilip eleştirilmektedir. 1898'de ilk ölümlü kaza meydana gelir, ancak bu kaza ne yarışlara katılımı ne de otomobillerin gelişimini etkilemez. Ayrıca André Michelin tarafından kullanılan, tekerleklerinin etrafı içi hava dolu lastikle kaplı olan Peugeot, yarışlarda büyük başarılar kazanır ve otomobillerin içi hava dolu lastikler üzerinde gitmesinin en iyi seçenek olduğu anlaşılır. İşte dünyaca ünlü lastik üreticisi Michelin şirketi de André'nin kardeşi Édouard Michelin tarafından 1888 yılında kurulur. Çok önemli bir teknik ilerleme olan otomobil lastikleri, yola tutunmayı iyileştirmesi ve yolda ilerlemeye karşı direnci azaltmasıyla otomobil tarihinde bir devrim sayılır.

1894_paris-rouen_-_albert_lemaître_(peug

1900'lerin başında otomobil sadece lüks ve yarış yarış amaçlı kullanılmaktadır. Sadece zenginler otomobile sahip olabilirler. Fakat bir Amerikan şirketi olan Ford'un kurucusu Henry Ford, Fordizm adını verdiği bir üretim sistemi ve felsefesi geliştirir. Bu yeni üretim sisteminde çok az ya da hiç kalifiye işgücü gerektirmeyen üretim bantları kurulur. Artık sadece lüks ürünler üreten yetenekli zanaatkarlar değil, sıradan işçiler de bu üretim bantları sayesinde otomobil üretiminde çalışabilecektir. Bu sistemle birlikte üretim maliyetleri önemli ölçüde düşer ve otomobiller ile ulaşım tarzının daha büyük kitlelerin tüketimine sunulmasına olanak verilir. Günümüzde Henry Ford'un getirdiği bu öncü yenilik sadece otomotiv sektörü için değil tüm endüstri sektörleri için bir devrim niteliğindedir. 2. Dünya Savaşının ardından 1914 yılında üretilen Ford Model T seri üretimi yapılan ilk otomobil olmuştur ve çok kısa bir süre içerinde dünya üzerindeki otomobil sayısını ikiye katlamıştır. Model T'nin gelişiyle birlikte otomobil bir lüks olmaktan çıkmış ve halk tarafından kullanılabilir bir ulaşım aracı haline gelmiştir. Bu öylesine büyük bir başarıdır ki, Ford Model T günümüzde bile16 milyonun üzerindeki satış adeti ile gelmiş geçmiş en çok satılan 3. otomobil ünvanını korumaktadır.

1925_Ford_Model_T_touring.jpg

Üretim bantlarıyla otomobil üretimi Amerika Birleşik Devletlerinin ardından Avrupa'ya ve dünyanın geri kalan gelişmiş ülkelerine de yayılır. Otomobil kullanımının artmasıysa dünyanın dört bir yanı otoyollarla kaplanmaya başlar. ABD tüm eyaletleri birbirine bağlayacak bir otoyol ağı projesi geliştirir ve otomobillerin hayatımıza girmesi tüm dünyada yapılan otoyollarla birlikte şehirleri büyük ölçüde değiştirir. Otomobiller yaşamın merkezine yerleşir ve insanlar gittikçe otomobillere daha da bağımlı hale gelirler. Otomobil ilk icat edildiği günden itibaren gelişimine hiç hız kesmeden devam etti ve devam ediyor.

bottom of page